Translate Turkish Arabic عدم الحدة
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
-
ekşilik (n.)more ...
-
hışım (n.)more ...
-
kızgınlık (n.)more ...
-
yalnızlık (n.)more ...
-
yoğunluk (n.)more ...
-
kenar (n.)more ...
-
pürüz (n.)more ...
-
zorbalık (n.)more ...
-
şiddet (n.)more ...
-
keskinlik (n.)more ...
-
hiddet (n.)more ...
-
terslik (n.)more ...
-
öfke (n.)more ...
-
ekşilik (n.)more ...
-
terslik (n.)more ...
-
kızdırmak (v.) , {pol.}زاد حدة {سياسة}more ...
-
kulak (n.)more ...
-
başak (n.)more ...
-
keskinlik (n.)more ...
-
ağırlaştırmak (v.) , {pol.}زاد حدة {سياسة}more ...
-
ayrı (adv.)more ...
- more ...
-
عَدِمَ {[َ عَدَمًا]}more ...
-
yitirmek (v.)more ...
-
yokluk (n.)more ...
-
hiçlik (n.)more ...
-
azıtmak (v.)more ...
-
şaşırmak (v.)more ...
-
kaçırmak (v.)more ...
Examples
-
Deliklerin aşağısında boşluk mu var?هل العدم وحده موجود في تلك الحفر؟
-
Beceriksizliğiniz mutlaka cezalandırılacak.عدم كفاءتكما تجاوزت الحد
-
Sayın Yargıç, Black Forest neden yargılanmıyor?سيادة القاضي، ما سبب عدم تقديم وحدة (بلاك فورست) للمحاكمة؟
-
Ama insanlar mutsuz. Her yerde nedensiz bir pesimizm hakim.ولكنّها كئيبة جدا ومتشائمة إلى حد العدم
-
Birinin olup olmadığını kendi gözlerimle görmek istiyorum.أريد التأكد من عدم وجود أي حد هناك
-
- ama şimdi göreceğiniz şey sizleri şoke edecek.ولكن ما أنت على وشك رؤيتك قد يصدمك إلى حد عدم التصديق
-
Her daim kazanamazlar. Anladığım kadarıyla, çoğunlukla kaybeden onlar değil.إنهم لا يربحون دائماً, أنت تعرف ذلك - أكثر غالباً من عدم خسارتهم, على حد فهمي -
-
Bundan beş yıl önce, senin o sorumsuzluğun garip bir biçimde etkileyiciydi.أتعرف؟ قبل خمسة أعوام كانت ..عدم مسئوليتك إلى حد ما ساحرة
-
Bu bile yalnız başına, davadan muafiyet... ...ve Tanık Koruma Programı ile ortadan kaybolmak için haklı nedendir.وحدها تفويضات عدم التعرض الكلية من الإدعاء واخفاء الفعل مع برنامج حماية الشهود
-
Bu yüzden bu adamı, tanık koruma programına dahil ettikوحدها تفويضات عدم التعرض الكلية من الإدعاء واخفاء الفعل مع برنامج حماية الشهود